Dünya yine sarsılıyor. Dün imparatorlukları tarihe gömen fırtına neyse, bugün de aynı rüzgâr yeniden esiyor. Westphalia’nın Avrupa’sı küle döndü. İngiltere’nin sanayiyle kurduğu imparatorluk bir hayale dönüştü. Almanya’nın, Sovyetler’in kanla çizdiği haritalar silindi. Soğuk Savaş’ın buzdan duvarı yıkıldı. Amerika’nın tekeli de artık çatırdıyor.
Bugün başka bir eşikteyiz. Enerji savaşın barutu haline geldi. Teknoloji zincirin yeni halkası oldu. Göç, toplumların damarına saplanan hançere dönüştü. Adalet kâğıt üstünde var, hayatın içinde yok. Batı demokrasi nutku atıyor, sömürge düzenini sürdürüyor. Doğu sessiz, dünyanın çığlığına sağır. Afrika açlıkla, Asya göç baskısıyla, Ortadoğu kanla boğuşuyor. İnsanlık yorgun, ama çaresiz değil.
Bu tablo tek bir şeyi haykırıyor: Oyunu kurmayan, tarihin çöplüğünde kaybolur.
İnsanlık kenarda duramaz. Kenarda duran çürür, yok olur. Türkiye de kenarda kalamaz. Türkiye sahnenin ortasında olmak zorundadır. Kendi geleceğini kurarken insanlığa da yol gösterecek kudrete sahiptir.
Bu toprak kendi gazını kendi ciğerine çekecek. Güneşini, rüzgârını elektriğe çevirecek. Fabrikasında kendi aklını işleyecek. Gençlerini bavullarla göndermeyecek. Tarlasını ekecek, sofrasını doyuracak. Adaletini mahkeme kapılarında değil, sokakta, okulda, fabrikada gösterecek.
Ama mesele sadece Türkiye’nin meselesi değil. Bu çağın krizleri sınır tanımıyor.
Enerjiye bağımlı milletler nefesini kaybedecek. Teknolojiyi başkasına bırakan toplumlar zincire vurulacak. Göçü yönetemeyen devletler kimliğini yitirecek. Adaleti kuramayan insanlık kendi çöküşünü kendi eliyle hızlandıracak.
Biz günü kurtarmak için değil, yarını kazanmak için buradayız.
Türkiye kendi geleceğini kurarken insanlığa da mesaj bırakıyor:
Gelecek, edilgenlerin değil; masayı kuranların olacak.
Tarihi yazan korkaklar değildir.
Tarihi yazan, masayı kuranlardır.
Biz kuracağız, biz koruyacağız.
Ve yalnız Türkiye için değil, insanlık için.
Çetin Ay
BWA / BAŞKANI
