Bir çocuk ağladığında dünya susmamalı.
Bir çocuğun kanı üzerinden servet kazanıldığında insanlık susmamalı.
Ama bugün ne yazık ki büyük bir suskunluğun içinde yaşıyoruz.
Bugün Dünya Çocuk İşçiliğine Karşı Gün.
Ve burada yalnızca işçiliği değil, çocukların yaşadığı derin ve kirli acıyı konuşmak zorundayız.
Dünyanın dört bir yanında çocuklar hâlâ köle gibi çalıştırılıyor.
Ucuz iş gücü için, daha fazla kâr için, daha fazla zenginlik için küçük bedenler sabahlara kadar ağır işlerin altında eziliyor.
O küçük eller tarlalarda, atölyelerde, madenlerde kana bulanıyor.
Ama dahası var — ve bu daha da karanlık bir gerçek:
Yeni doğmuş bebeklerin kanından “gençlik iksiri” üretiliyor bu dünyada.
Minicik bedenlere acı çektiriliyor.
Adrenalin yükseltiliyor.
Ve kanları zenginlerin bedenlerine enjekte ediliyor ki birkaç yıl daha genç görünsünler.
O parlak yüzlerin, pürüzsüz cildin, gülümseyen fotoğrafların ardında bir çocuğun acısı, bir annenin gözyaşı, insanlığın çöküşü gizleniyor.
Ve en acısı: bu utanmazlığın izleri o yüzlerin altında morluk olarak kalıyor.
O morluklar bir estetik sorunu değil; ahlaki çöküşün kanıtı.
“Bir çocuğun kanından güzellik arayan bir dünya, çirkinliğin ta kendisidir.”
— Çetin Ay
Ve dünya bu alçakça ticareti izliyor.
Sessizlik en büyük ortaklıktır.
Bugün dünyadaki bütün dinler, inananlar, inanmayanlar, her vicdan sahibi insan bu iğrençliğin karşısında durmak zorundadır.
Eğer hayvanların dili olsaydı, onlar bile buna isyan ederdi.
İnsan susuyor.
Ve bu suskunluk, ahlaksızlıktan da büyük bir ahlaksızlıktır.
Merhametsizlikten daha büyük bir merhametsizliktir.
Alçaklıktan daha derin bir alçaklıktır.
Böyle para olmaz olsun.
Bir çocuğun alın terinden kazanılan servet, insanlığın lanetidir.
Bir çocuğun kanıyla gençleşen beden, çoktan çürümüş bir cesettir.
O yüz, yüz kez güzelleşse ne fayda?
O servet, bin kat artsa ne fayda?
O ömür birkaç yıl uzasa ne fayda?
Altındaki aşağılık ahlaksızlığı hiçbir makyaj kapatamaz.
“Çocuk işçiliğiyle yükselen zenginlik, utancın en yüksek kulesidir.”
— Çetin Ay
Ve savaşlar…
Çocukların dünyasını kana bulayan savaşlar…
Bombaların arasında annesiz, babasız kalan çocuklar…
Yetimhanelere terk edilen, sokaklarda kaybolan, küçücük yaşta savaşçı yapılan bebekler…
Kim bu rezilliğe karşı susabilir?
Ne ateş, ne toprak, ne su, ne hava bu günahı temizleyemez.
Bu, insanlık adına silinmez bir leke.
İşte bu yüzden bu dünyayı değiştirmek zorundayız.
Bu iğrenç ticaret durdurulmalı.
Çocuk emeği sömürülmemeli.
Çocuk kanı üzerinden kâr sağlanmamalı.
Çocukların çığlıklarını bastıran sistemler, kendi çığlıklarında boğulacaktır.
Çocukların kanından zenginleşen dünya, çürümüş bir enkazdır.
Çocukların emeğiyle yükselen her servet, insanlık mezarlığında çakılmış bir çividir.
“Bir çocuğun çığlığını susturan her toplum, kendi son nefesini hazırlıyordur.”
— Çetin Ay
Bu mücadeleye hep birlikte ses vereceğiz.
Çünkü eğer biz de susarsak, insanlıktan geriye hiçbir şey kalmaz.
Çetin Ay
BWA Başkanı
Ünlü İş İnsanı