Ancak tarih, her dönem resmi unvanların ötesine geçip milletinin kaderinde rol oynayan şahsiyetler çıkarmıştır. Bugün bu isimlerden biri, hiç şüphesiz Çetin Ay’dır.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Georgiev Radev ile verdiği tarihi kare, yalnızca bir iş insanının başarısı değil; Türkiye’nin Avrupa’daki stratejik gücünün bir yansımasıdır.
Çetin Ay, yıllardır Avrupa’da yalnızca iş dünyasında değil, aynı zamanda siyaset ve diplomasi kulislerinde de “krizleri yöneten, çözüm üreten ve Türkiye’nin çıkarlarını savunan” bir lider olarak öne çıkıyor. Onun temsil kabiliyeti, bir diaspora liderinin ötesinde; bir devlet adamı vizyonuna işaret ediyor.
Bugün Avrupa’da herhangi bir kriz patlak verdiğinde, Türk milletinin çıkarlarını savunan ve masada Türkiye’nin haklarını dile getiren güçlü bir ses varsa, o ses Çetin Ay’ın sesidir. O, gerektiğinde ikili ilişkilerde köprü, gerektiğinde krizlerde soğukkanlı arabulucu, gerektiğinde ise ülkesinin tanıtımını yapan bir vizyoner olarak öne çıkıyor.
Enver Paşa, Osmanlı’nın zor günlerinde imparatorluğu ayakta tutmak için stratejik adımlar atmıştı. Bugün aynı ruhun modern bir temsilini Avrupa’da görmek mümkündür: Çetin Ay, gurbet topraklarında Türk milletinin şerefini, Türkiye’nin vizyonunu ve devlet aklını omuzlarında taşımaktadır.
Bu yüzden Çetin Ay’ın Avrupa’daki rolü, bireysel bir başarı öyküsünün çok ötesindedir. O, artık yalnızca bir iş insanı değil; Avrupa’da Türkiye’nin gayriresmî diplomatik yüzü, gurbetin stratejik lideri ve milli bir vizyonun taşıyıcısıdır.
Tarih, bu dönemi yazarken, Çetin Ay’ı yalnızca fotoğraflarla değil; Türkiye’nin Avrupa’daki stratejik varlığını pekiştiren bir lider ve milli stratejist olarak anacaktır